Çocukluğumuzun en güzel hatıralarından biri mahallecek kar topu savaşı yaptığımız o eşsiz anlar. Kar yağar yağmaz kendimizi dışarı attığımız o günlerde tek derdimiz biraz daha fazla oynamaktı. Tüm mahallenin bir olduğu ve eğlendiği o günlere dönmek istedin şu anda, değil mi?
Mahalledeki herkesin katıldığı bu kar savaşlarının sonunda ıslak çoraplar, donmuş eller ve acılarla eve dönüyorduk ama yine de bizden mutlusu yoktu. Yetişkin olduktan sonra artık hiçbir şey o tadı vermiyor biliyoruz. O yüzden sizi o günlere geri götürmeye geldik…
İçerik
Dışarı ilk çıkan en güzel köşeyi kapar!
Kar yağdığını görüp dışarı çıkan ilk kişiler savaş için en güzel köşeyi bulurdu. Geç çıkanlar ise ne kalırsa ona razı olmak zorundalardı. Hemen dışarı çıkanlardan olursan kendine en güzel karlı köşeyi bulup bir savunma hattı kurardın. Köşeyi kapar, topları hazırladık, sonra da heyecanla savaşa başlardık…
Eldivenin koruyacağını düşünüyorsan çok acemisin demekti.
Eldiveni hepimiz takıyorduk ama ne kadar kalın bir eldiven olursa olsun onun bizi korumayacağını çok iyi biliyorduk. Savaş başladıktan sonra eldivenler anında boşa çıkıyordu. Ama bu bile bizi yıldırmaya yetmiyordu. Buz gibi olan kıpkırmızı ellerimizle canımız pahasına kar toplarını yapmaya devam ediyorduk. Çünkü tek amacımız vardı, bu savaşı kazanmak!
Kar savaşları herkesi daha iyi tanımamızı sağlıyordu.
Mahalledeki herkesi tanırdık aslında ama kar topu savaşı başladığında herkes bir anda değişirdi. Yani çok uslu, sakin bildiğimiz biri bir anda kar topu canavarına dönüşebiliyordu. O yüzden mesele kar savaşıysa mahallede kimseye güvenmek olmazdı. Savaş sonrasında ise eski tatlı dostluğumuza dönerdik.
Savaşın da bazı kuralları vardı elbette…
Eve dönme zamanı geldiğinde yaşanan o hüzün…
Eve nasıl dönüyorduk hatırlıyor musun? Islak çoraplar, sırılsıklam olmuş pantolon, yorgun bir beden… Yüzlerden eksik olmayan bir gülümsemeyle döndüğümüz evde bazen annemizden azar işitiyorduk, ama olsun ona bile değiyordu. Kar topu savaşı yaparken hissettiğimiz o mutluluğa paha biçmek imkansız!
Sonrası da tabii ki sıcacık bir içecek zamanı!
Eve döndük, üstümüzü değiştirdik. Tabii hala içimize işlemiş soğuk nedeniyle tir tir titriyoruz. Bunu atlatmanın yolu ise sıcacık bir salep içmekti. Bol tarçınlı bir salep ile içimiz ısınıyordu. Donmuş burunlar ve buz gibi ellere sıcak salep ilaç gibi geliyordu.
Doğadayız bizi özlediğimiz o eski günlerimize götürüyor…
O eski güzel anlara birkaç günlüğüne de olsa dönmeyi çok istediğini biliyoruz. Seni zaman makinesiyle geçmişe götüremeyiz ama hissettiğin o duyguları tekrar yaşamanı sağlayacak bir şey önerebiliriz: Doğadayız’ın kış paketleri seni mahallendeki o eğlenceli ve samimi ortama geri götürüyor! Hatta dağda karlı bir güne denk gelirsek eğitimden geriye kalan zamanda kar topu savaşı yapmak ekipce en sevdiğimiz şeylerden biri.
Doğadayız ekibi ile unutamayacağın bir kış tatili yaşamak ve belki de hayatının en çekişmeli kar topu savaşını yapacağın bir tatil için buraya tıklayarak bilgi alabilirsin!
