Toprak, su, hava, ateş… Tüm bunlar doğanın bize sunduğu mucizevi olanaklar. Yaşamsal faaliyetlerimizin neredeyse tamamını sürdürebilmemiz için doğaya ihtiyacımız var. Aldığımız nefesten, yediğimiz birbirinden güzel sebze meyvelere, yazı yazdığımız kağıtlardan, oturduğumuz sandalyelere kadar her şey doğanın bize sunduğu hediyeler. Üstelik tüm bunlar doğada ücretsiz bir şekilde bizlere veriliyor. Bizimse tüm bunlar karşılığında yapmamız gereken tek şey doğayı korumak ve kollamak. Sonrasında doğa bizleri kucaklamak için fazlasıyla hevesli zaten ?
Üstelik yalnızca bunlarla da kalmıyor doğanın mucizeleri… Hepimiz yılda en az bir kez de olsa tatile gidiyoruz öyle değil mi? Bazen kızgın kumlardan serin sulara koştuğumuz tatiller, bazense maceradan maceraya koştuğumuz adrenalin dolu aktivite tatillerini tercih ediyoruz. Peki tatile gidebilmemiz için gönlümüzce doya doya eğlenebilmemiz için de doğanın kaynaklarına ihtiyacımız olduğunu hiç düşündünüz mü? Doyasıya denizlerde yüzebilmek, azgın çavlanlarda adrenaline doyup rafting yapabilmek, tüplü dalış ile su altının büyülü dünyasında yepyeni canlılarla tanışmak, özgürlüğüne kanat açarak rüzgarı yüzümüzde hissederek yamaç paraşütü yapmak yani kısaca doğanın kaynaklarını korumak için neler yapabiliriz bir bakalım.
1- GEREKSİZ TÜKETİMDEN KAÇININ, MİNİMALE DÖNÜN
Gerçek bir tüketim çılgınlığının tam ortasındayız. Bu da kaynaklarımızın yavaş yavaş tükenmesine sebebiyet vermektedir. Buna engel olmak için;
- Sebze-meyve alışverişi yaparken ihtiyacınız kadarını alın. Çürüyüp bozulan ve çöpe atılan sebze meyveler tüketim çılgınlığının en belirgin sonuçları. Evinizde yapacağınız yemeklerin listesini ve ihtiyaçlarınızı belirleyip alışverişinizi ona göre yaparsanız meyve-sebze israfını azaltmış olursunuz. Evinizde tüketemediğiniz meyveleri de komposto yaparak değerlendirebilirsiniz.
- Gereksizse söndür! Odadan çıkarken odanın ışığını kapatmak, dişlerinizi fırçalarken suyu boşa akıtmamak, enerji tasarruflu elektronik aletler kullanmak sizin için küçük ama doğa kaynaklarını korumak için çok büyük adımlar olabilir. Gündelik yaşantınızdaki bazı alışkanlıklarınızı değiştirmek sizi hiç etkileyecekken dünyanın hızla tükenen kaynaklarını kurtarmak için çok önemlidir.
- Artık üzerinize olmayan, giymediğiniz, hoşunuza gitmeyen kıyafetlerinizi akrabalarınıza, arkadaşlarınıza ya da ihtiyaç sahiplerine verebilirsiniz. Böylece kendi ihtiyaçlarınızı görüp ona göre alışveriş yaparak gereksiz alışverişten kaçınmış olursunuz.
2- YALNIZCA TÜKETEN DEĞİL AYNI ZAMANDA ÜRETEN OLUN
Kendi imkanlarınız ve ihtiyaçlarınız dahilinde ürettiğiniz küçük şeyler ile doğa dostu bir yaşam sürmeniz hiç de zor değil.
- Hayvansal ve bitkisel pek çok kimyasalın kullanıldığı kişisel bakım ürünlerinizi evde kendiniz yapın. Doğal yağlar ile nemlendiriciler, türk kahvelerinden peelingler yaparak hem bütçenizden tasarruf etmiş olursunuz hem de doğa kaynaklarına büyük bir iyilik yapmış.
- Evinizdeki kullanmadığınız eşyalarınızı ya da bitmiş ürünlerinizin kaplarını dönüştürerek farklı alanlarda kullanıp ev ekonomisi yaparken atık oluşumunu da azaltmış olursunuz. Konserve kutularının dibini delip etrafını boyayarak çok sevimli saksılar yapabilirsiniz mesela ?
- Hani konserve kutusundan yaptığınız saksılarınız vardı ya, heh bi de o saksıların içinde en azından kendinize yetecek kadar taze bitkiler üretmeye başlarsanız bu yolda kocaman bir adım atmış sayılırsınız. Bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur demiş atalarımız, çok da güzel söylemişler. Siz tohumlarınıza özenle bakarsanız onlar da en güzel meyveleriyle sizleri ödüllendirecektir.
3- KİŞİSEL TEMİZLİK VE EV TEMİZLİĞİNDE DOĞADA ÇÖZÜNEBİLEN ORGANİK ÜRÜNLER KULLANIN
Hem kişisel bakım ve temizliğimiz hem de evimizin, çamaşırlarımızın tertemiz mis gibi oluşu sağlığımız ve toplumdaki yerimiz açısından çok önemlidir. Ancak temiz olalım derken doğaya düşman davranmamakta da fayda var. Aldığınız ürünlerin mutlaka ama mutlaka içeriklerini okuyun. Doğada çözünebilen ürünlerin üzerinde doğada çözünebilir logosunu göreceksiniz. O logolu ürünleri almaya özen gösterin. Aynı zamanda artan doğayı koruma bilinci ile vegan ürünler üreten markaların ürünlerini kullanarak hem markalara doğayı koruma yolunda destek olabilir hem de doğayı kirletmeden, atık bırakmadan temizlenmiş olmanın vicdanına sahip olursunuz.
4- PLASTİK KULLANIMINI AZALTIN, MÜMKÜNSE BİTİRİN!
Plastik, plastik, plastik… Doğada yıllarca çözünmeyen doğanın en büyük düşmanı platikler. Sahillerde, denizlerde, hatta ölüp kıyıya vurmuş hayvanların midelerinde… Peki ne arıyor bu plastik atıklar burada? İnsanoğlu doğanın en büyük düşmanı. Ama artık canına okuduğumuz doğayı kurtarma ve sonrasında koruma vakti.
- Pet şişe değil özel plastikten yapılmış şişeler, mataralar ya da cam şişeler kullanın. Hem kendi sağlığınız açısından hem de doğayı korumak için plastik pet şişelerin kullanımına son verin.
- Market ya da pazar alışverişlerinizde file ya da bez çanta kullanın. Plastik poşetleri kullanmayın. Sebze ve meyvelerinizi ambalajlı almak yerine kendi bez çantanıza doldurup satın alın. Bez çantanızı aldığınız keten kumaşlardan kendiniz yapıp renkli kumaş boyalarla kendi tarzınıza uygun hale de getirebilirsiniz.
- Birçok kozmetik ürününün içeriğinde bulunan mikro tanecikler de masum değil. Satın almadan önce ürünlerin etiketlerini kontrol ederek içeriğinde polietilen (PE), polipropilen (PP), polietilen tereftalat (PET), polimetil metakrilat (PMMA), politeirafloroetilen (PTFE) ve naylon içeren ürünleri almaktan kaçının. İçerik okumanın çok önemli olduğundan bahsetmiştik, tekrar altını çizmiş olalım.
- Pipet kullanmayın. Çok da gerekli olduğunu düşünmüyoruz açıkçası ? Ama ille de kullanacağım derseniz bambu pipet kullanın. Bambu pipetler bütçenizi sarsıyorsa fırın makarna yapmak için kullanılan geniş spagettilerden de gayet güzel pipet oluyor. Deneyin, denettirin ?
- Arıtma sistemlerini kullanın, hem arıtma sular ph değerleri açısından vücudumuz için çok daha sağlıklı hem de damacana ve pet şişe kullanımını azaltmada oldukça yardımcı.
5-GERİ DÖNÜŞÜME ÖNEM VERİN
Doğa için yapabileceğimiz en basit ama önemli şey ardımızda atık bırakmamak. Geri dönüşümler sayesinde atıklarımızı olabildiğince azaltarak bu gelişime destek olmak sizin elinizde.
- Kızartma yağlarınızı evde biriktirdikten sonra ilgili belediyeye teslim edebilirsiniz. Aman ha lavabodan dökmek gibi bir hata yapayım demeyin, doğanın katillerinden biri olmak istemezsiniz değil mi?
- Pil atıklarınızı çöpe değil onlar için ayrılmış çöp kutularına atın.
- Kağıt, cam, plastik gibi atıklarınızı bir arada değil ayrı ayrı muhafaza edin ve tıpkı pilde olduğu gibi onlar için ayrılan geri dönüşüm kutularına atın.
- Üzerinize olmayan ya da beğenmediğiniz kıyafetlerinizden vazgeçmeden önce onlara bir şans daha verin. Kolunun kenarı lekelenmiş tişörtünüzden yastık kılıfı, paçası kısalan pantalonunuzdan şort yapabilirsiniz. Hatta evde beslediğiniz hayvan dostlarınız varsa içini pamukla doldurup diktiğiniz kazaklarınızdan onlara çok güzel yataklar yapabilirsiniz. En kötü giymediğiniz tişörtlerinizi toz bezi yapın, annelerimizin bir bildiği vardır mutlaka ?
6- OZON TABAKASINI KORUMAK İÇİN ÖNLEMLER ALIN
Küresel ısınmanın oluşumunda ve yayılmasında önemli rol oynayan ozon tabakasının delinmesi biz insanoğlunun eseri. Kullandığımız deodorantlar, araçlarımızın yaydığı egzozlar ozon tabakasının hızla delinip küresel ısınmanın bu denli artmasına sebebiyet vermiştir. Hala geç kalmış sayılmayız. Biz önem aldıktan sonra doğa yeniden doğmasını bilecektir.
- Beden sağlığınızı da düşünerek özellikle güzel havalarda bisiklet kullanın. Bisiklet kullanamıyorsanız da şahsi araç yerine toplu taşıma kullanmaya özen gösterin.
- Yediğiniz meyve sebzelerin tohumlarının doğaya karışmasına izin verin, yanıbaşınızdaki toprağa gömün, bırakın kök salsın.
- Bol bol fidan dikin. Fidanlarınıza isim verin. Gidip onlarla konuşun, dertleşin. Gözlerinizin önünde büyüyen çocuklarınız gibi fidanlarınızın ağaca nasıl dönüştüğünü izleyin. Varsa çocuklarınıza da mutlaka bu alışkanlığı kazandırın. Toprakla haşır neşir olsunlar, doğa ile iç içe büyüsünler ki ona hiç zarar vermemeyi öğrensinler.
- Kullandığınız parfüm ve deodorantların doğa dostu ürünler olduğuna emin olun.
Ve tabi söyleme gereği bile duymadığımız son bir şey, YERLERE, DENİZE YANİ ATMANIZ GEREKEN YERLER DIŞINDA HERHANGİ BİR YERE SAKIN AMA SAKIN ÇÖP ATMAYIN. Bunun nelere yol açabildiğini bilseydiniz inanın bir daha asla yapmazdınız. Ayrıca yerlere çöp atanları uyarmaktan, hatta çevrenizde gördüğünüz çöpleri toplamaktan da çekinmeyin.
İyilik bulaşıcıdır, biz inanıyoruz, bir gün herkes kendi kapısının önünü temizleyecek ve dünya tertemiz bir yer olacak, doğa yine bizi bütün güzelliğiyle kucaklayacak.
Sevgilerle
Doğadayız Ailesi